Birkaç evin ışığı hâlâ yanıyordu. Uyku onlar için de arka plana atılabilecek bir ihtiyaç mıydı? Gecenin karanlığında kim bu kadar aydınlık olmak isterdi ki? Yüzüne vuran mum ışığında seni izliyorum. Seni detaylıca incelemeyi hep çok sevmişimdir.
Mumun hareketli ışığında, yeni kurumuş ruhun kadar dağınık saçlarını, kesmeyi unuttuğun uzamasını umursamadığın sakalını, parlayan gözlerini, konuşurken düşündüğünü belli edecek kadar görebildiğim mimiklerini inceliyorum.
Sessizleştik. Hangi dünyalara daldığını bilmiyorum. Hangi yollarda sakince geçmişini geride bırakıyorsun? Hangi yaşanamamışlıklar zihninde dolaşıyor? Alkolün verdiği mahmurlukla başını ellerinin arasına alıp karmakarışık zihnini düzene sokmaya çalışıyorsun.
Karmakarışık biri düzene uyum sağlayabilir mi?